Ekonomist Atilla Yeşilada dolar/tl paritesinin 14,87 seviyelerine sıkışmasının doğal olmadığı yönünde sosyal medyada yaptığı açıklamada döviz yatırımcıları için bazı tahminlerini dile getirdi. Doların bu seviyelerde sıkışmasının sebebinin Merkez Bankası ve diğer kamu kurumlarının içeriden dövize müdahale ettiğini söyledi. Daha öncede benzeri bir durumun yaşandığını söyleyen Yeşilada, Türkiye’nin yaz gelmeden bir döviz şoku daha yaşayacağını söyledi. Bunun sebeplerini kısaca aktaran Atilla Yeşilada, bu defa farklı bir sebebin dövizi artıracağını ifade etti.
Dövize dönüş başladı
Ekonomist Atilla Yeşilada, Türkiye’de dövizin artmasında üç önemli durumun olduğunu ifade etti. Bunlardan biri ise cari açık, bu defa yükselecek dövizin temel sebebinin cari açık olduğunu belirten Yeşilada; “Dövizde sıradaki patlamanın bir numaralı sebebi cari açık olacak, başka sebeplerinden bir tanesi de yerleşiklerin döviz talebi bitmiyor. Kur korumalı mevduatın artık sonuna gelindi. Buradan daha fazla gelir elde edilemez. Yerleşiklerde dövize döndü, bireyseller hala döviz satarken, kurumsallar toplamaya başladı.”
‘Merkez Bankası 7 milyar döviz sattı’
Döviz şokunu tetikleyen nedenlerle ilgili açıklama yapan Atilla Yeşilada; Merkez Bankası ya da Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun dövize müdahale ettiğine dair, haftalık bülten sunarken artık haftalık bülten sunmuyor. Biz de dövize müdahale olup olmadığını Merkez Bankasının net uluslararası varlıklarını takip ediyoruz. Haftalık iniş çıkışların olduğu bu bültende, son verilerde TCMB’nın 7 milyar döviz satarak döviz kurunun düşük kalmasına destek verdiğini düşünüyoruz. Kur Korumalı Mevduattan 25 milyar dolar civarında para geldi. Bu da direkt merkez bankası rezervlerine girdi. Hazine 2 milyar dolar borçlandı ve ihracatçıların döviz gelirlerinin yüzde 25’ine el konuluyor. Bu şartlardan dolayı merkez bankası rezervlerinin artması gerekmez mi?” açıklamalarında bulundu.
Krizi cari açık tetikleyecek
“Merkez Bankasının Kur Korumalı Mevduat sisteminin çıkış yaptığı dönemde brüt rezervlerde bir çıkış yaptığı görülüyor. Şuan da 65 milyar dolar civarında seyreden brüt rezerv grafiğini okuyoruz. Peki bu rakam 65 milyar dolar dövizdeki talebi dengelemeye yeter mi ? yeterse ne kadar yeter? Cari açıktan kaynaklı yaşanacak döviz krizi ile ilgili olarak Ukrayna savaşı başlamadan önce Türkiye’deki cari açığın 15-20 milyar dolar arasındaydı. Sanırım hükümetin açıkladığı, resmi açıklama 18 milyar dolardı. Son zamanlarda bu rakam 40 milyar dolara kadar çıktı. Bu durumda 20-25 milyar dolar civarında finans etmemiz gereken bir cari açık doğdu.” ifadesini kullandı.
Kur korumalı sistem artık korumuyor
Kur Korumalı Mevduat sistemi ile dövizin kontrolünün hazirana kadar süreceğini haziranda çok güçlü bir turizm sezonu bekleniyordu. Ancak savaşın başlamasıyla bu planın devreden kalktığını söyleyen Yeşilada; sözlerine şöyle devam etti. ” Cari açık daha da fazlalaşabilir. İhracat çok iyi durumda ancak ithalat çok daha hızlı artıyor. İhracat son üç ayda yavaşlamaya başlarken, ithalat yeniden artışa geçti. Çünkü enerji faturamız yükseldi. Bu da Kur Korumalı Sistemin bizi kurtarmadığını ve yeniden dövizden liraya net bir giriş yok. Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı yeniden yükselişe geçti. Bu yükseliş sonrası dolar kuru hızla artış gösterdi.”
‘Bir yılda 220 milyar dolar borçlanacağız’
Kurumların bütün dövizlerini sattıktan sonra yeniden almaya başladıklarını, bireysellerin döviz satışları son haftalarda 300 milyon dolara kadar geldi. İnsanlar döviz ve TL arasındaki optimal portföylerin yeniden dengelediler. Daha fazla döviz satmak için nedenin kalmadığını bir de bu sistemde paranız ne kadar faiz kalırsa kalsın enflasyona yenik düşüyor. Bu yüzden Kur korumalı sisteme bir daha döviz girmeyeceğini söyleyen Atilla Yeşilada, ” On iki ayda cari açık ve vadesi gelen dış borçlar, 220 milyar doları yeniden borçlanmak zorunda kalacağız. Bu miktarın tamamının yeniden borçlanacağını düşünmüyorum. Sebebi de dışarıdan borçlanma hızla arttı. Fed bu defa 8 kez 25 baz puan artırması bekleniyor. Hiç başka bir şey olmazsa bizim bankaların yurtdışından aldıkları bir yıl vadeli kredilerin faizine 200 baz puan daha eklenecek, ama Türkiye’de kredi faizlerini artıramıyorsunuz. Dolayısıyla bireysellerden talep geliyor, cari açık vasıtasıyla döviz çıkıyor. Muhtemelen banka ve özel şirketler vadesi gelen döviz borçlarının yenileyemeyecekleri için bir miktar daha döviz çıkışı olacak.”
Dış ve iç politikada dengeler şaşabilir
” Nisan sonuna kadar kur korumalı mevduat sisteminde vadesi gelenlerin dönüşleri var yeniden dövize geçerler mi? eğer geçerlerse kriz çok daha çabuk gelebilir. Rusya Ukrayna savaşında Türkiye’de yapılan müzakerelerde ilk başta olumlu sonuçlar geldiğini düşünüyorduk. Ama şimdi Rusya’nın da Ukrayna’nın da yan çizdiğini görüyoruz. Eğer savaş bir kez daha kızışırsa petrol 150 dolara çıkar ve ozaman kriz çok daha çabuk gelir. Üçüncü olarak, turizm gelirleri; turizm gelirleri haziranda gelir üretir. Nisan sonunda rezervasyonların durumu belli olur. Rusların Türkiye’ye gelip gelemeyeceği belli olur. Eğer Ruslar gelemezse, bu seneki turizm gelirleri 35 milyar doların altında gelir üretecekleri için dövize geçilecek.”
Yeşilada son olarak iç politikada yaşananların etkisiyle yeniden bir döviz şokunun yaşanacağını eğer bu seneyi dolar kurunu 18 seviyelerinde kapatırsak şanslı olduğumuzu ifade etti.