İnsanın zamanla ilişkisi, bir sarkacın iki ucunda salınır. Çetin Altan‘ın eşsiz benzetmesiyle, çocukken yıldızlar kadar uzak görünen karşı kıyıya yaklaşıp da ardınıza baktığınızda, kat ettiğiniz zamanın aslında ne kadar kısa sürdüğünü görürsünüz. Kum saatinin darboğazında tükenir ömür, bir göz açıp yummuş gibi.
Kurumların yazgısı insan eliyle yazılır; ihsan değil inşa edilen bir ömürden söz ediyorum. Ardında kalan zamanın, önünde kalanı azaltmadığı… Kum saatini aşağıda doldururken yukarda boşaltmayan, aksine çoğaltan bir ömürden…
Her yılın 1 Eylül’ü, zaman muhasebesiyle de geçiyor bizim için. T24 tam 13 yıl önce bugün, 1 Eylül 2009’da yola koyulurken ne hayal ettik, neler yapabildik, neleri yapamadık, neler yapacağız?.. Sizi böyle bir listeyle yormak istemem; ancak finansal ve ideolojik takıntılardan bağımsız, hiçbir görüş ve inancı haberciliğin önüne koymayan bir gazetecilik taahhüdüne sadık kaldığımızı söyleyebilirim. Bir kurum için çok kısa bir süre sayılabilecek 13 yılda ulaştığımız nokta da, bunu gösteriyor.
13 yılın kısa muhasebesine; hiçbir kişi, kurum, şirket, fon, devlet ve benzeri bir oluşuma tek kuruş borçlanmadan bugüne…
Bu içeriğin ilk paragrafları otomatik olarak listelemek için çekilerek yayınlanmıştır. İçerikten Turk Gazete sorumlu değildir. Haberin kaynağı ve tüm metin için: t24.com.tr